| Profesör Alımları | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Helen Andrenyi Fuskja de Thenes Sahibesi ~ Vampir
Mesaj Sayısı : 69 Yaş : 30 Savaş Tarafı : Tarafsız ^^ Kişiselleştirilmiş Profil : 0 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Profesör Alımları C.tesi Mayıs 17, 2008 9:40 pm | |
| AD : SOYAD: İSTENİLEN PROFESÖRLÜK: ÖRNEK RP:
Doldurun.. | |
|
| |
Lily Angelina Johnson Hogwarts Müdiresi - Biçim Değiştirme Prof. - Gelecek Postası Editörü-Ravenclaw Bina Sor.
Mesaj Sayısı : 142 Yaş : 32 Savaş Tarafı : yok Kayıt tarihi : 20/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Mayıs 20, 2008 2:08 pm | |
| AD :Lily Angelina SOYAD:Johnson İSTENİLEN PROFESÖRLÜK:BİÇİM DEĞİŞTİRME. ÖRNEK RP:
Lily gözlerini açtı profesörlükte ilk günüydü.Daha sınıfını bile görmemişti.Saatine baktı daha erken sınıfı düzenlemek için zamanı vardı.Yataktan kalktı üzerine taniyle çok uyumlu olduğunu düşündüğü yeşil cüppesini giydi.Merdivenlerden indi sınıfın kapısını açtı içerisi hiç güzel kokmuyordu.
Camları açtı,üst üste konan tabureleri düzenledi.''aklapakla'' diyerek içerisini temizledikten sonra karşısına geçerek sınıfına baktı yeterince temizdi.İçerisinin soğuduğunu düşünerek camları kapattı.Ve masasına oturarak öğrencilerini beklemeye başladı. | |
|
| |
Helen Andrenyi Fuskja de Thenes Sahibesi ~ Vampir
Mesaj Sayısı : 69 Yaş : 30 Savaş Tarafı : Tarafsız ^^ Kişiselleştirilmiş Profil : 0 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Mayıs 20, 2008 4:30 pm | |
| | |
|
| |
Samara Yoko Chan Miller Muska Profesörü - Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 5 Yaş : 32 Savaş Tarafı : |l Death Eaters l| Kayıt tarihi : 20/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Mayıs 20, 2008 4:47 pm | |
| AD :Samara Yoko Chan SOYAD:Miller İSTENİLEN PROFESÖRLÜK:Tılsım-Muska ÖRNEK RP:
Benzi uçuktu bu akşam,yosun yeşiline dönük daha çok soğumuş kül rengini andırıyordu yüzü.Gözlerinin içi taze bir yağmurun ardından buhar buhar kaynaşan toprağı hatırlatıyordu.Mesafesiz ufukları aralıyor gibi kısık bakan gözleri muhtemelen görmüyordu bu gün.
Dışarı da,doğayı dalgın uykusundan uyandırmaya çalışan manzaranın dekor ve nakışlarını hazırlamak için çırpınan,yeryüzünde hareketlilik vardı.Ne yazık ki desen desen çiçekleriyle havanın rayihasını değiştirecek günlerin muştusunu haykırmaya çalışan yeryüzünün,seremonisinde değildi Samara'nın bakışları.
Oysa dünyaya nefis bir görüntü kazandıracak olan baharın,hazırlıkları içerisindeydi toprak.Ama Samara bu gün robottan farksızdı, bu yüzden kanı damarlarında donmuş insan gibi,anlamsızdı bakışları.
Samra malikanenin denize bakan odasının pencere kenarındaydı,hırçın dalgaların azmış köpüklerin üzerinde bırakmıştı gözlerini.Yer yer bulutların istilasına uğrayan gökyüzünün loş ışıkları vuruyordu odaya.İçinde gamlı bir sessizlik hakimdi.Mahmur gözlerine hüznün taktığı perdeler,düştüğü her noktada içli bir manzara oluşturuyordu.
Ela gözlerinin altında özlem gibi halkalanan keskin çizgiler,çehresindeki yeisi artırıyor,çatık duran kaşları iç dünyasında depreşen hummanın esiri oluşunun kesin belgeleri gibi yansıyordu.
Kabusla dolu iniltili gecelerde ışıldayan münzevi alacalıklar gibi parlıyordu gözleri.Samara, artık hayatında alışkanlık haline gelen buhurdanlarla kaynaşan içli bakışlar, çehresindeki meçhul bir esrar cazibesi oluşturuyordu.
Yine ruhsuz bir heykelin katılığındaydı vücudu.Sahi,onun dış dünyasına yansıtmak için çırpınışlar verdiği,içindeki sarp amansız duvarlarla ördüğü yasaklı mahzenlerin kapısına,açılması güç vuruşunun sebebi neydi?
Derin bir soluk aldı ciğerlerine,kahırla ve acıyla doluydu ufku kapalı bakışları.Odanın kapısının yavaşça gıcırdayışıyla irkildi birden,soluk gözleri kapıya ilişiverdi.Gelenin annesi olduğunu görür görmez yokmuş gibi davranmaya devam etti.Anlatmak istemiyordu hiç bir şeyi,ne paylaşmak acısını dindiriyordu ne de dertleşmek.Artık içine kapanık biri olarak yaşamaya yemin etmişti sanki.
Annesi bir kaç şey sormaya çalışınca Samara hemen konudan konuya atlıyor ya da kafasına göre şarkılar söylüyordu.Annesi onunla ilgilenilmediğini anlayınca odanın kapısını yavaşça açıp odadan sessiz adımlarla çıktı.Samara annesinin gitmesiyle o denize bakan pencereden bahçeyi ve dalgaların çığlığını seyretmeye devam etti.
Solgun gözleri canlandı birden,elleriyle kalem arayışı içindeydi ve de küçük bir parşömen kağıt.Kafasının içinde hapsettiği ve dışarıya sızmasına asla izin vermediği sıkıntıları kağıda dökmeye hazırdı adeta.Masanın üstünde duran ucu kırık kurşun kalemi eliyle kavradı.Kağıda yönelip hiç düşünmeden hayatındaki karmaşıklığı yazmaya başladı.
"Unutmak,ya da sevmemeye çalışmak.Hayatın çırpınışlarında bile boğulmaktı yaşamak benim için.Ölmekse asla yapamayacağımı düşündüklerim,ya da sevgilim.Acının insana verdiği güven daha da yakıyorsa bedenini,ağlamak bile söndüremiyor bazen bu yangını.Kavruluyorsun,yalnız kendi benliğinde.
O seni sever ama senden çok değil,uzatırsın elini gerilene kadar.Ama o kendisini zorlamaz o kadar.İşte hayatın adaletsizliği başlar göz kırpışlarında,her soluk alışında ve her attığın adımda"
Hafif esen rüzgarın,ağaçların dallarına vurdukça çıkardığı sesler,kulaklarında sihirli namelere dönüştükçe hayat efsanevi bir ritimle ruhunu kuşatıyor ve Samara'yı esir alıyordu.Elindeki kalemi bitkinleşmişçesine bırakıp odadaki küçük koltuğa uzanıp olanları unutmaya çalıştı. | |
|
| |
Helen Andrenyi Fuskja de Thenes Sahibesi ~ Vampir
Mesaj Sayısı : 69 Yaş : 30 Savaş Tarafı : Tarafsız ^^ Kişiselleştirilmiş Profil : 0 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Mayıs 20, 2008 4:50 pm | |
| | |
|
| |
Ivy Alicia Gaunt Zihinbend Profesörü
Mesaj Sayısı : 26 Savaş Tarafı : Death Eaters... Kayıt tarihi : 20/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Mayıs 20, 2008 7:50 pm | |
| AD : Ivy Alicia SOYAD: Demonio İSTENİLEN PROFESÖRLÜK: Zihinbend ÖRNEK RP: Diğer sitende yaptığım...( Liv Tyler)
BAKANLIK
Liv ders saatinin öğleden sonra olmasını istemişti. Sabahları bakanlık çok yoğun oluyordu. Bakanlıkta masasında oturmuş, gelip gidenlerin farkında bile değildi. Aklında ilk dersi ve öğrencileri vardı. Onlarla ilk defa tanışacaktı ve daha önce hiç ders anlatmamıştı. Soğukkanlı olan Liv, onlarla tanışmak için sabırsızlanacağını hiç düşünmemişti. Artık Hogwarts ‘a gitme saatinin geldiğini düşünerek masadan yavaşça kalktı. Kapısında ki sekreter kızı başıyla selamladı. Kıza bugünün programını önceden vermişti. Tekrar söylemenin gereği yoktu. Kızda anladığını başını eğerek ifade etmişti. Kızla iletişimleri kuvvetliydi. Bulup bulabileceği en iyi sekreteri bulduğuna memnundu.
Bakanlıktan cisimlenmek için dar sokağa çıktı. Sabahları büyücü ve cadılar ya şömineleri kullanırdı, ya da bu eski sokakta cisimlenirdi. Telefon kulübesini çok nadir kullanırlardı. Etrafta kimsenin oladığı çok belliydi. Etraf sessiz ve sakindi. Cisimlenmek için Hogsmeade ‘in Üç Süpürge dükkanını düşündü.
HOGSMEADE KÖYÜ
Cisimlenmek hep başının ağrımasına neden oluyordu. Hiçbir zaman alışamamıştı. Bedeni sıkışıyor, uzuyor, dengesizleşiyordu. Üç Süpürge ‘nin önünde kendini buldu. Dükkanlar çok açılmıştı. Birine girmek için durmaya hiç zaman yoktu. Hızlı adımlarla Hogwarts’a doğru ilerledi. Orda onu bekleyen bir Testral olacaktı. Liv korkunç Testralleri 5. sınıftan itibaren görmeye başlamıştı. O döneme başladığında korkunç bir şok olmuştu. Arkadaşının ölümüne daha yeni alışmıştı ve onun kollarında ölmesi kalbinde derin yaraların açılmasına neden olmuştu.
HOGWARTS
Hogwarts kapısına yaklaştığında sağda duran, önünde korkunç hayvan selületi ile arabayı gördü. Arabaya binerken heyecanının daha da arttığını hissetti. Araba onu Hogwarts ‘in büyük binasının önüne kadar getirmiş ve kapısında durmuştu. Kimi öğrencilerin bahçede dolandığını gördü. Hızlı adımlarla merdivenlerden çıktı.
Yapacağı dersliği daha önce görmüştü. Oraya gitmeden önce tuvalete gitmesi gerektiğini ona laf atan bir porte ile öğrendi. Porte;
“ Çok kötü gözüküyorsun” diye seslenmişti. Portedeki kadın aslında ona kıskanç gözlerle bakıyordu. Bu kadının Kıskanç Kadın Portesi olduğunu sonradan hatırladı. Lavaboda yüzünü iyice yıkadı. Sabahları makyaj yapmak ile hiç uğraşmazdı. Bu yüzden ya öğleden sonra yapardı, ya da gün doğal haliyle biterdi.
Aynada siyah saçlarını elleriyle düzeltti. Rüzgardan biraz karışmışlardı. Sadece dudaklarına hafif kırmızı bir ruj sürdü. Ruj yüzüne biraz renk gelmesini sağladı. Siyah cüppesinin altında gözüken kırmızı bluzunu ve siyah dizlerde ki eteğini düzeltti. Çizmelerinin temiz olduğuna biraz şaşırdı. O kadar toprak yolda nasıl da tozlanmamıştı. Çizmeleri için evcinine minnettardı. Her zaman çok iyi temizlerdi ve kirlenmeleri neredeyse imkansızdı. Sırını söylemekten hep kaçınıyordu…
DERSLİK
Dersliğe vardığında zihinbend dersine yetenekli öğrenciler onu bekliyordu. Kapıdan masaya ağır adımlarla, sınıfa göz gezdirerek ilerledi. Onların ilk seferde zihinlerini kapamasını beklemiyordu…
Sıraların u şeklinde dizilmesini istemişti. Böylelikle her öğrenciyi görebilecekti. Zaten sayı olarak bu dersi az kişi seçmişti. Gülümseyerek;
“ İlk dersime hoş geldiniz; Ben Liv Tyler, Sihir Bakanı’yım. Aynı zaman da seherbazlık görevimi sürdürüyorum. Şimdi de sizlerle Zihinbend dersini işleme görevim var. Dersimin zor olduğunu hepiniz biliyorsunuzdur. Bazılarınız benden çok kendinizin yardımıyla bunu başaracak, bazılarınız ise hiçbir zaman yapamayacaksınız. Dilerim az da olsa zihninizi kapamayı öğrenirsiniz.” dedi. Sınıf pür dikkat onu izliyordu. Sıraların önünde yavaşça gezinerek konuşuyordu. Arada gözlerinin önüne düşen perçemleri düzeltiyor ve onlara gülümsüyordu. Liv;
“ Zihinbend ‘in amacı, özünde düşmanımızdan kendimizi korumaktır. Eğer düşmanımız bizim hakkımızda ne kadar az şey biliyorsa, zayıf noktamızı keşfetmekte o kadar zorlanır.” dedi. Bu yetenek onun vazgeçilmezi olmuştu Sadece seherbazlık görevine sahipken düşmanları ile karşılaşmasında çok işine yaramıştı. Belki de şuan yaşıyor olması bu yeteneğe borçluydu. Şimdi seherbazlık görevini çok sık yapmasa da Sihir Bakanı ile görüşmeye gelen yalancı insanları keşfetmekte kullanıyordu. Zihninin okunduğunun farkında bile olmuyorlardı. Liv;
“ Zihinbend’in genel anlamını çoğunuz biliyorsunuzdur. Ama bilmeyenler için tekrarlayayım. Zihni, sihirli müdahale ya da etkiye karşı mühürlemedir. Aynı zaman da Zihinbend, yüz ve göz kontağından kaçınmak gibi şüpheli hareketler yapmadan bir zihin okuyucunun yalan yakalayabilme yeteneklerini alt etmek için gerekli bir beceridir. Kendi zihninin sihir yoluyla başkası tarafından okunması veya ele geçirilmesini önleyebilenlere de Zihinbendar ya da zihnefend denmektedir. Occlumency büyüsü ile istediğiniz kişinin zihnine girebilirsiniz. Tabi karşınızda ki zihinbendar değilse. Eğer büyüleri sessiz söylemeyi de öğrendiğinizde, bunun kattığı avantajı tahmin ediyor olmalısınız.” dedi. Liv artık hiçbir büyüyü sesli söylemiyordu. Sadece savaşırken ve sinirli olduğu zaman haykırıyordu. Liv;
“ Birinci sınıfta sadece zihnimizi kapamayı öğreneceğiz. Diğer sınıflara geldiğiniz de, Başkalarının zihnini de okumayı öğreneceğiz. “ dedi. Elindeki asayı çeviriyor. Çocukların heyecanlı gözlerini tarıyordu. Hepside zihnini kapamaktan çok, başkalarının zihnine girmeyi öğrenmeye hevesli gibiydiler. Çünkü son cümleyi söylerken ’off ya’ gibi sesler yükselmişti. Öğrencilerin heyecanlı ve meraklı yanı onu mutlu etmiş ve heveslendirmişti. Liv;
“ İlk dersimizde sizlerle Zihinbend hakkında genel bilgiler verdim Uygulamaya gelecek ders geçeceğiz. Şimdi bana kendinizi tanıtın. Sadece isminizi istemiyorum. Bu dersten beklentileriniz nedir? Kendiniz hakkında kısa da bilgi verin. Örneğin sinirliyim, sevimliyim, şunu yapmayı severim gibi” dedi. Öğrencileri iyi tanımak dersin daha güzel işlemesini sağlardı. Liv önce kendini tanıtmayı da istiyordu. Liv;
“ ilk önce ben başlayayım. Hırslı ve biraz sinirliyim. İnsanlarla iletişim kurmayı severim ve bu konu da iyi olduğumu düşünüyorum. Başkaların zihnini okuyarak değil. “ diyerek gülümsedi ve devam etti. “ Günlük hayatta başkalarının zihnini okumak gibi bir hobim yok. Quidditch oynamaktan ve seyretmekten büyük zevk alırım. Şimdi sıra sizde sen başla bakalım.” dedi. Karşısında duran kıza asasıyla işaret etti. Kız önce irkildi, sonra ayağa kalkarak kendini tanıttı. Diğer öğrencilerde kendini tanıtarak ders devam etti. Sohbet eder gibi birbirlerine sorular sordular ve eğlendiler. Liv dersi sevdiklerini düşünerek hepsine gülümsedi. Ders saatinin bittiğinin farkına varmak zor oldu. Dayandığı masadan doğrularak biraz önce tanıdığı tüm öğrencilere;
“Umarım ilk dersi sevmişsinizdir. Gelecek derse görüşmek üzere, iyi günler, çıkabilirsiniz.” dedi. Tüm öğrencileri başıyla selamlayıp sınıftan ayrıldı. Müdüre ile görüşüp, Üç Süpürge de kaymak birası içmek için sabırsızlanıyordu. | |
|
| |
Lily Angelina Johnson Hogwarts Müdiresi - Biçim Değiştirme Prof. - Gelecek Postası Editörü-Ravenclaw Bina Sor.
Mesaj Sayısı : 142 Yaş : 32 Savaş Tarafı : yok Kayıt tarihi : 20/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Mayıs 20, 2008 7:54 pm | |
| rplerinin güzel olduğunu söylemiştim alındın. | |
|
| |
Severus Anthony Muggle Araştırmaları Profesörü
Mesaj Sayısı : 4 Yaş : 30 Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı(Başkanı) Kayıt tarihi : 21/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Çarş. Mayıs 21, 2008 5:12 pm | |
| Ad-Soyad~Severus Anthony İstenilen Profesörlük~Muggle Araştırmaları Örnek Rp(Öğrenci olduğum başka bir Rp sitesinden..)~
Derslerde yüksek not almak için bir sivri-zeka iksiri denemişti. Ama sonuç ne olmuşt? Tam bir fiyasko.. İksiri hazırlamaya fırsat bulamadığı gibi bir de Apollon denen o hademeye yakalanıp, tam 10 tuvaleti bir muggle gibi temizlemişti. "Bir aklapakla yapmak varken, bu bulanık neden beni bu kadar uğraştırdı ki?" O hademenin öğrencilere psikopat biri olarak gözükmek istediği belliydi. Belliki herkesin baş belası olacaktı. Bir daha onunlar karşılaşmamayı umut ediyordu..
İyi bir uyku ona iyi gelmişti. Sırtında hâlâ hafif ağrılar olsada, diğer yerlerindeki ağrıları geçmişti. Yorgunluğuda güzel bir uykuyla atmıştı zaten üstünden. Yatağından kalkıp arkadaşlarına baktığında David ve James'in çoktan kalkıp çıkdığını, Hector ve Charlie'nin ise hâlâ mışıl mışıl uyuduğunu anladı. Uykusuna biraz daha devam etmeyi düşünsede karnının açlığını fark etti ve Büyük salona inmeye karar verdi..
Salon'da masalar yine dop doluydu. Yine tam anlamıyla bir ziyafet vardı. Gryffindor masasına oturup, kahvaltısını yapmaya başlamıştı. Her sabah olduğu gibi yine Gelecek Postası'na göz atıyordu. Brii sanki hep onun olduğu yere bırakıyordu. Her zaman önündeki tabağın yanında bulunuyordu. Etrafındaki arkadaşlarına şaşkın bir ifadeyle seslendi. "Bunu her sabah buraya kim koyuyor?" Bugüne kadar hiç merak edip sormadığı bu soruya kimseden cevap gelmemişti. Belkide etrafıdna oturanlardan biri değildi. Hem ne önemi vardı ki? Ne güzel işte.. Her sabah Gelecek Postası'nı esrarengiz biri(!) sayesinde rahat raaht okuyordu. Merak etsede hâlinden memnundu.
Herkes kahvaltısını yapmaya devam ediyordu. Tıka basa doymuştu artık. "Daha da yiyemem." Büyük salonun kapıları açıldı. Gelen küçük bir cindi. Büyük salonda tüm gözler bu cinin üzerine çevrildi. "Bitkibilim profesörü isteyen öğrenciler için bir ek ders yapacak. İsteyen katılabilir." Bunu söyleyen bir cindi. Belli ki Bitbibilim profesörünün ciniydi..
Diğer arkadaşları ek derse girme fikrine pek olumlu bakmasalarda bu fikir onun aklına yatmıştı. Çabucak kahvaltısını bitirdikten sonra, hızlı adımlarla önce ortak salona gitti. İçeriye girer girmez hemen yatakhaneye çıktı. Kimse yoktu. "Peki Charlie ve Hector ne zaman aşağıya indi?" Aldırış etmeden yatağının baş ucundaki komidinin üstünde duran parşömeni aldı. Bu parşömende ders programı yazıyordu. Bitkibilim dersine denk gelen bir dersin olmaması onu sevindirdi..
Ders programının yer aldığı parşömeni tekrar yerine koydu. Komidinin ikinci çekmecesini açtı. Kitaplar arasından Bitkibilim kitabını aldı. Çekmeceyi tekrar kapattı. Kitabı elinde tutarak yavaş adımlarla yatakhaneden, ortak salona giden merdivenlerden indi ve daha sonra ortak salondan da çıktı. Bitkibilim dersliğine doğru gidiyordu. Merdivenler bomboştu. Çoğu kişi kahvaltı yapıyordu hâlâ. Tek tük bir kaç kişi belirsede bunlar onun tanımadığı kişilerdi. Etrafındakilere bakarak yürürken dersliğe geldiğini anladı. Kapı kapalıydı. Önce kapıyı çaldı ve daha sonra kapıyı yavaş yavaş itti. Kapı gıcırdayarak açılıyordu.
"Girebilir miyim profesör?" Profesör kapının önünde duruyordu. Sınıf bomboştu. Ne yani? Ondan başka kimse ek derse gelmeyecek miydi? Belkide profesör ile tek başına ders işlemek daha iyi olurdu. Bitkibilim'in derslerini kaçırmıştı. Bu ek dersi profesör ile tek geçirmek konuları öğrenmesi için daha iyi olabilirdi.. | |
|
| |
Lily Angelina Johnson Hogwarts Müdiresi - Biçim Değiştirme Prof. - Gelecek Postası Editörü-Ravenclaw Bina Sor.
Mesaj Sayısı : 142 Yaş : 32 Savaş Tarafı : yok Kayıt tarihi : 20/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Çarş. Mayıs 21, 2008 5:21 pm | |
| Farklı bir ders seç bu profluk dolu.... | |
|
| |
Helen Andrenyi Fuskja de Thenes Sahibesi ~ Vampir
Mesaj Sayısı : 69 Yaş : 30 Savaş Tarafı : Tarafsız ^^ Kişiselleştirilmiş Profil : 0 Kayıt tarihi : 17/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Mayıs 22, 2008 9:30 am | |
| Cnm yanlız Muggle Araştırmaları Profumuz yoktu. xD | |
|
| |
Lily Angelina Johnson Hogwarts Müdiresi - Biçim Değiştirme Prof. - Gelecek Postası Editörü-Ravenclaw Bina Sor.
Mesaj Sayısı : 142 Yaş : 32 Savaş Tarafı : yok Kayıt tarihi : 20/05/08
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Mayıs 23, 2008 5:31 pm | |
| Arkadaşlar prof alımlarını kapıyorummmm....Bir süre bu profların açtığı dersliklere peron 9/3 e göl kenarına v.b yerlere rp yapın sitede aktiflik ve rp kalitesi ile sizleri profluğa atayacağım..Bu arada hepiniz seçmen şapkaya rp yapın... EDİT : PROFESÖRLÜK ALIMLARI AÇILMIŞTIR. Bailee Lorraine Savern,
| |
|
| |
| Profesör Alımları | |
|